O günden bu yana ilk günkü heyecanla, ilkeli ve tarafsız yayıncılık anlayışıyla, haftanın 6 günü kesintisiz olarak okuyucularımızla buluşmayı sürdürüyoruz. Bu süre zarfında 10722. sayımızı sizlere ulaştırmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Tatvan Sesi, kurulduğu ilk günden beri halkın sesi olmayı amaçladı. Yerel sorunları dile getiren, çözüm arayan, kamuoyunu doğru bilgilendirmeyi görev bilen bir çizgide yürümeye çalıştık. Zaman zaman zorluklar yaşasak da, ekonomik sıkıntılardan geçsek de, hiçbir zaman inandığımız değerlerden sapmadık.
34 yıl boyunca ne kolay günler gördük, ne de hep alkışlandık. Yerel gazetecilik özellikle küçük yerlerde kolay değil. Yazdığınız her haber, her köşe yazısı farklı yorumlanır. Kimi sizi "yandaş" ilan eder, kimi "muhalif", kimi de "yalancı" ya da "yalaka". Oysa biz sadece elimizdeki bilgiye, belgeye ve vicdanımıza dayanarak yazdık. Yazmaya da devam edeceğiz. Ama biz elimizden geldiğince tarafsız kalmaya, doğru bildiğimizi yazmaya, halkın ve haklının yanında durmaya çalıştık.
Tatvan Sesi, ilk yıllarında haber fotoğraflarının bile yer almadığı, kurşun harflerle dizilen tipo baskı sistemiyle basılıyordu. İmkânlar çok kısıtlıydı. Ama azmimiz vardı, inancımız vardı. Bugün artık internet sitemiz ve sosyal medya hesaplarımızla birlikte çok daha geniş kitlelere ulaşabiliyoruz. Teknolojinin sağladığı olanaklarla haber akışımızı hızlandırdık, dijital dünyaya ayak uydurduk.
Ancak teknolojinin kolaylaştırdığı bu süreçte, gazeteciliğin temel değerlerinden uzaklaşılmaması gerektiğini de hatırlatmak isterim. Günümüzde sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar bazen gazetecilikle karıştırılıyor. Bugün herkesin cebinde bir telefon, elinde bir klavye var. Bir fotoğrafla, bir cümleyle, bir başlıkla kitleleri etkileyebiliyorsunuz. Ama ne yazık ki bu durum, gazetecilik adına büyük bir değer erozyonuna sebep oldu. Yalan yanlış bilgiler, teyitsiz haberler, iftira niteliğindeki içerikler, beğeni ve izlenme uğruna hızla yayılıyor. Bugün sosyal medya hesaplarından yapılan çoğu “haber”, gazetecilik değil; algı yönetimidir.
Tatvan Sesi Gazetesi olarak biz, yıllardır bu anlayışla yayıncılık yapıyoruz. Hiçbir zaman iftiraya, tehdide, şantaja ya da maddi çıkar ilişkilerine bulaşmadık. Zor günlerden geçtik, kapanma riskiyle yüzleştik ama inandığımız yoldan dönmedik. Halkımıza karşı görevimizi yerine getirmeye çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada, sadece geçmişe değil, geleceğe de umutla bakıyoruz. Yerel basın kendini yeniliyor, dijitalleşmeye ayak uyduruyor. Biz de bu sürecin bir parçasıyız. Ama hangi mecra olursa olsun, temel ilkemiz aynı kalacak: Doğru, tarafsız ve ilkeli yayıncılık.
Bu satırları yazarken geriye dönüp bakıyorum da...Bu gazetede tam 30 yılı geride bırakmışım. İlk 9 yılımı matbaada ve gazete dağıtımında geçirdim. O günlerde sırtımızda çuval gibi gazeteler taşıyorduk. Kimi zaman kar, kimi zaman toz duman içinde, mahalle mahalle dağıtım yapıyorduk. Sonraki 21 yılımda ise aktif gazeteciliğin içinde oldum. Masa başında, sahada, kamera arkasında, manşetlerin tam ortasında. O yüzden bu gazete benim için bir meslekten çok daha fazlası. Bir yaşam biçimi, bir sorumluluk, bir bağlılık...
Son olarak, bu 34 yıllık süreçte gazetemize emek veren tüm mesai arkadaşlarıma, bizi hiç yalnız bırakmayan kıymetli okuyucularımıza içtenlikle teşekkür ediyorum. Sizlerden aldığımız güçle yolumuza devam ediyoruz.
Nice yıllara Tatvan Sesi…