Yaz ayları geldi mi, Tatvan bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Van Gölü’nün serinliği, Nemrut’un görkemi ve sahil boyunun cazibesiyle birlikte nüfus bir anda ikiye, hatta üçe katlanıyor. Ne var ki, bu güzelliğin kıymetini bilmek her zaman mümkün olmuyor.
Geçtiğimiz günlerde Tatvan sahil bandındaki duyarsızlığa değinmiştik. Ne yazık ki, bu sorun yalnızca sahilimizle sınırlı değil; şehrimizin gözbebeği Millet Bahçesi'nde de benzer manzaralarla karşılaşıyoruz. Görüyorum ki, "Herkes evinin önünü süpürse, bütün şehir temiz olur" atasözü, bazı hemşehrilerimiz için hala kulak ardı ediliyor.
Millet Bahçesi'nin banklarında bırakılan yiyecek artıkları, sağa sola atılan çöpler, çekirdek kabukları... İnanın ki bu görüntüler, güzelim bahçemizin ruhuna hiç yakışmıyor. "Ağaç yaşken eğilir" derler; keşke bu hassasiyet küçük yaşlardan itibaren herkese aşılanabilseydi. Ortak kullanım alanlarımızın temizliği, hepimizin sorumluluğunda. Bir lokma ekmeğin bile ziyan edilmediği, çöpün çöplüğe atıldığı bir anlayışla hareket etmek, bize yakışan olmalı. "Temizlik imandan gelir" düsturunu sadece cami kapılarında değil, parklarımızda, sokaklarımızda da yaşatmalıyız.
Hele ki bazı gençlerin gürültüleriyle etraftakileri rahatsız etmesi... Millet Bahçesi, dinlenmek, nefes almak, huzur bulmak için gelen herkesin ortak alanı. Yüksek sesle müzik dinlemek, bağırmak, çevreyi rahatsız etmek ve hatta parkın duvarlarına, banklarına sprey boyalarla anlamsız, çirkin yazılar yazarak bu güzelim alanı tahrip etmek yerine, biraz daha empatiyle yaklaşmak zorundayız. Unutmayalım ki, başkalarının huzurunu gözetmek, medeni bir toplumun temelidir.
Tatvan, yaz aylarında nüfusu ikiye, hatta üçe katlanan bir şehir. Gurbetteki hemşehrilerimiz ve misafirlerimizle birlikte, güzel şehrimiz daha da hareketleniyor. Bu yoğunluk, beraberinde bazı sorunları da getiriyor elbette. Trafik, kalabalık... Bu ayrı bir yazının konusu elbette. Bugün yalnızca şu çağrıyı yapmak istiyorum: Lütfen biraz daha duyarlı olalım. Elindekini çöpe atmak, arabayı düzgün park etmek, birinin huzurunu kaçırmamak; bunların hiçbiri büyük işler değil ama bir araya geldiklerinde büyük fark yaratıyor. “İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır” derler. Başlamamız gereken yer, tam olarak burası.
Tatvan'ımız hepimizin. Onun güzelliğini korumak, temizliğini sağlamak ve huzurlu bir ortamda yaşamak, elimizde. Unutmayalım ki, "Ne ekersen onu biçersin." Temizlik ekersek, temizlik biçeriz; saygı ekersek, saygı biçeriz. “İçinde bulunduğumuz vehameti anlamak için buraya bir fotoğraf bırakıyorum.”
Saygılarımla.
