Dönemin Tatvan Belediye Başkanı'nın korumaları olan bir polis memuru ve bir belediye personelinin karıştığı saldırı sonrasında yaşanan gelişmeler cemiyetler tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Açıklamada, saldırıya karışan polis memurunun meslekten ihraç edildiği belirtilirken, diğer saldırgan olan belediye personelinin ise bir süre görevden uzaklaştırıldıktan sonra yeniden görevine iade edildiği bilgisi verildi.
Cemiyetlerin ortak Basın Açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“16 Haziran 2023 tarihinde Tatvan’da meslektaşımız gazeteci Sinan Aygül’e yönelik olarak, dönemin Tatvan Belediye başkanının biri polis memuru diğeri belediye personeli olan iki koruması tarafından gerçekleştirilen fiziki saldırı infial yaratmış, toplumun vicdanında derin bir yara açmıştı. Söz konusu olayın ardından tutuklanan saldırganlar HAGB sınırında kalan bir hapis cezası verilerek serbest bırakılmıştı ve idari soruşturma devam etmekteydi. İdari soruşturma neticesinde saldırıya karışan polis memuru E.K. İçişleri Bakanlığı tarafından meslekten ihraç edilmiş, bu karar kamuoyunda hukuki açıdan olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmişti.Ancak bugün gelinen noktada, aynı saldırıya karışan diğer fail belediye personeli Y.B. DEM Partili Tatvan Belediyesi tarafından tekrar göreve iade edildi. Göreve iade süreci kamuoyundan gizlendiği için talep etmemize rağmen belediye yönetimi tarafımıza resmi bilgi vermekten kaçınmıştır. Öğrendiğimiz ve teyit ettiğimiz son bilgi Y.B. adlı belediye personeli olan saldırgan şahıs hakkında idari soruşturma sonuçlandırılarak göreve iadesine karar verildiği, şahsın bu hafta itibariyle belediye bünyesinde göreve başladığı şeklindedir. Bu gelişme, yalnızca hukuki değil, ahlaki ve vicdani açıdan da ciddi sorun teşkil etmektedir.Kamu gücünü elinde bulunduran kurumların şeffaflık, hesap verebilirlik ve insan haklarına saygı gibi temel demokratik ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalması gerekmektedir. Saldırının doğrudan faili olduğu yargı süreciyle sabit olan bir kişinin, usulsüz kurulan bir disiplin kurulunun verdiği zorlama kararla tekrar görevine iade edilmesi kabul edilebilir değildir.Demokrasilerde olmazsa olmaz olan basın ve ifade özgürlüğü, toplumun sesi olma görevini üstlenen gazetecilerin güvenliğini de kapsar. Gazetecilere yönelik şiddeti meşrulaştıran bu tür kararlar, basına yönelik baskıların ve tehditlerin örtülü biçimde sürdürüldüğü anlamına gelmekte, aynı zamanda gazetecilerin can güvenliği açısından da ciddi riskler doğurmaktadır. Gazeteciler Cemiyeti olarak bir kez daha hatırlatıyoruz: Hiçbir kamu görevlisi şiddeti meşrulaştıramaz, faillerini koruyamaz. Gazetecilere yönelik her türlü saldırının karşısında durmaya ve meslektaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, saldırıya karışan korumanın göreve iadesine ilişkin işlemin iptali için idare mahkemesine başvuru yapılacağı gibi, söz konusu görevlendirmeye onay veren kamu görevlileri hakkında da 'Görevi Kötüye Kullanma' suçundan Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacaktır.Bu sorumsuz kararı alanları kamuoyunun vicdanına, görevlerini layıkıyla yerine getirmesi beklenen yetkilileri ise yasal ve etik sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.”