HAFIZ OSMAN BOSTANCI'DAN "KUR'AN'I ANLAMAK" KONULU SÖYLEŞİ

Tatvan Belediyesi tarafından düzenlenen Tatvan Doğu Anadolu 1. Kitap Fuarında söyleşi programları devam ediyor. Fuarın 7. günündeki konuğu Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hafız Osman Bostancı oldu.

Tatvan Yaşam AVM'de düzenlenen ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği söyleşiye, Hafız Osman Bostancı Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Bostancı, Türkiye'nin her tarafında bu tür organizasyonların olmasının mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, "Eğer biz önümüzde bir örnek, misal, timsal görmezsek neyi, ne şekilde yapacağımıza nasıl karar vereceğiz? İşte bu güzel buluşmalar Allah'ın izniyle güzelliklerin ziyadeleşmesine de vesile olacak." dedi.

Bostancı, İslam'ın ilk emrinin “Oku” olduğunu hatırlatarak, : “ Alak Suresi Kur'an-ı Kerim'in peygamber efendimize ilk geldiği kelimeler, ilk geldiği ayetler değil mi? Diyor ki, ey insan seni yarattığım gayeyi hatırla. Tıpkı Adem'e kelimeleri öğrettiğim gibi sana vermiş olduğum son kitapta okuma nasihatini en başta söylüyorum ki sana kalemle yazmayı öğrenesin diye. Bakınız bugün İslam medeniyetini çok az tanıdığımızdan dolayı geleceğimizi ve inşa etmek üzere temeller kuramıyoruz. Bugün Bağdat, Şam Halep isimlerini andığımızda, aklımıza enkaz altındaki evler, savaş, bomba geliyor. Oysa ki, Bağdat'ta öyle güzel alimler vardır ki belki bir hesap oraya kadar yanlış gidebilir ama Bağdat'ta elbette onu düzeltecek, onun doğrusunu bilecek bir alim vardır da ondan dolayı yanlış hesap. Bağdat'tan döner. Biz böyle bir medeniyetin varisleriyiz. Bugün hedefimiz şu olmalı. Okumaktan öte artık yazan olmalıyız. Dinlemekten öte artık konuşan olmalıyız değişmek, gelişmekten öte değiştiren ve dönüştüren örnekler ve önderler olmalıyız.” şeklinde konuştu.

Hafız Osman Bostancı,  Peygamber efendimizin Medine'ye gittiğinde ilk yaptığı işin Mescidi Nebevi'yi inşa etmek olduğunu ifade ederek, “Eğitim güzel şey. Peygamber efendimiz Medine'ye gittiğinde ilk yaptığı işi Mescidi Nebevi'yi inşa etmek oldu. o Mescid Ezan okunduğunda sadece namaz kılınan bir yer mi? Hayır. Peygamber efendimizin dönemindeki mescit bugünkü ilahiyat seviyesinde. Bugünkü üniversite seviyesinde eğitim kurumudur. Yani Peygamber Efendimiz Hicret ettiği zaman, yaptığı ilk iş okul kurmak. Okul açmak ve oradan öğrenciler yetiştirerek onları dünyanın muhtelif yerlerine göndermek. İşte bu sebeple biz bunu anlamalıyız ki, İslam'ın ilk temellerinin atıldığı yer olan mescitler, camiler aynı zamanda eğitim yuvasıdır ve buraları varlığına uygun bir şekilde kullanmak hepimizin boynunun borcudur.” dedi.

Bostancı, “Konuştuğumuz  şey ne Kur'an, anlattığınız kim? Peygamber. Meramımız, gayemiz, maksadımız kim? İslam. Başka bir derdimiz yok. Çünkü bu topraklar bu ulvi niyet ve gayelerle bizlere yurt bırakıldı. Büyük bir düşünür mütefekkir diyor ki bu topraklardan İslam'ı alın, çekin, bakın geriye ne sanat kalır, ne kültür kalır, ne yaşam biçimi kalır. Hiçbir şey kalmaz. Bugün İslam bizim giyeceklerimize, konuşacaklarımıza, yiyeceklerimize karar veriyor. Yani din dediğimiz şey sadece cuma namazında hocanın hutbesini dinlemek değil, sadece Kandil gecelerinde Yasin, Tebarekeler okumak değil. Eğer öyle olmuş olsaydı, buradan kilometrelerce uzakta Eyüpsultan'ın ne işi vardı İstanbul'da? Ve dahi Diyarbakır, Peygamberlerin ve sahabelerin yaşadığı, göçüp geçtiği yerler. Bunun farkında olarak yaşamak, işte işin özeti değil midir?” ifadelerini kullandı. 

Kökleri İslam'dan beslenmeyen her medeniyetin eksik ve zayıf olduğunu söyleyen Hafız Osman Bostancı, “ Herkes Kuranı Kerim'i en güzel şekliyle okumayı öğrenecek. Tecviti mahreciyle okumakla yetinmeyecek, okuduğumuz Kur'an-ı Kerim'i anlamaya gayret edeceğiz. Sadece mealiyet yetmez. Tefsirlere de başvuracağız. Tefsirden anlamadıysak bu işin ehil olanlara gidip soracağız ve öğreneceğiz. Üçüncü basamak Doğru okuduğumuz Kur'an'ı anladıktan sonra özümsememiz gerekiyor. Yani onu kalbimize koyarak Allah'ım bana burada neyi emrediyorsun Allah ne istiyor diye düşünmektir. Bu dördüncü basamak ve en önemlisi doğru okuduğun anladığın ve özümsediğin Kur'an'ı hayata geçirmektir. Zira Tüm kitaplar bir olan o Kur'an'ı anlamak için yazılmıştır. Bunu da unutmayın. Allah, bunu yapabilmeyi hepinize, hepimize nasip eylesin. Herkese teşekkür ederim, sağ olun.” diye konuştu.

Söyleşinin ardından Hafız Osman Bostancı, Tatvan'da bulunmaktan mutluluk duyduğunu, kendisini dinlemeye gelen herkese ve organizasyonu yapanlara teşekkür etti. Daha sonra Tatvan Belediye Başkan vekili Bülent Özkan, Bostancı'ya katılımlarından dolayı teşekkür ederek, çiçek takdiminde bulundu ve Ahlat bastonu hediye etti.