Tatvan’da İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepkiler devam ediyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının birinci yılı nedeniyle bir araya gelen vatandaşlar, İsrail’in yapmış olduğu vahşeti ve zulmü protesto etti.
Tatvan’da İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepkiler devam ediyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının birinci yılı nedeniyle bir araya gelen vatandaşlar, İsrail’in yapmış olduğu vahşeti ve zulmü protesto ederken, Filistinliler için dua okudu.
Köklü Değişim Bitlis Şubesi tarafından organize edilen ve Tatvan Merkez İbadullah Camiinde kılınan Cuma Namazının ardından, yüzlerce kişi tekbirler getirerek Tatvan Yaşam Alışveriş Merkezi önüne kadar yürüdü.
Yürüyüşün ardından “1 Yıl Geçti 57 Devlet Harekete Geçmedi” başlığıyla bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını Köklü Değişim Bitlis Temsilciliği adına Behzat Yıldız okudu. İsrail’in mübarek Mescid-i Aksa topraklarında 76 yıldır devam ettirdiği işgal, katliam ve soykırıma karşı başlatılan “Aksa Tufanı Harekâtı”nın üzerinden tam bir yıl geçtiğini ifade eden Behzat Yıldız, “7 Ekim'de yapılan harekât, Yahudi varlığının kâğıttan kaplan olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Aynı zamanda bu harekât ile İslam ümmetinin zulme boyun eğmeyen, düşmana teslim olmayan, cihat ve direniş ruhunu hep canlı tutan bir ümmet olduğu da görülmüş oldu. Bölgedeki işbirlikçi rejimlerin ihaneti ile “İsrail”e verilen yenilmezlik unvanı ve sahte imajı çizildi. İşgalci varlık “İsrail” 7 Ekim sabahına büyük bir mağlubiyet, bölgedeki rejimler ise büyük bir şok ile uyandılar. Çünkü 7 Ekim Aksa Tufanı “İsrail” ile yapılan bütün normalleşme planlarını bozdu. Siyonist “İsrail” ile iş tutan ülkelerin ve yöneticilerin hesapları alt üst oldu. ABD başta olmak üzere Batılıların işgalci varlığa verdikleri desteğe ve İslam beldelerindeki işbirlikçi yönetimlerin Müslümanları yüz üstü bırakmalarına rağmen geçen bir yılda Gazze yenilgiye uğratılamadı. İslami ve insani açıdan sonuna kadar meşru olan Aksa Tufanı Harekâtı, hiçbir hukukun gözetilmediği intikam ve soykırım savaşına dönüştü.” dedi.
Yıldız, bir yılda Gazze'de kelimenin tam anlamıyla bir soykırımın yaşandığını, 41 bini aşkın Gazzeli’nin şehit edildiğini de ifade ederek, “ Enkaz altında kalanlar ile birlikte bu sayının 100 bin olduğu tahmin ediliyor. İşgalci varlık Gazze'de tam 100 bin ton bomba kullandı. Bu her bir Müslüman için bir ton bomba demektir. 16 bin çocuk, 11 bin kadın şehit oldu, 100 binden fazla kişi yaralandı, 15.400 kişi tutuklandı, 350 bin bina yıkıldı ve oturulamaz hale geldi, 825 cami yıkıldı. Hastaneler, okullar, üniversiteler, sığınma yerleri ve hatta çadırlar bile bombalandı. Gazze'nin enkazının kaldırılmasının 14 yıl süreceği ifade ediliyor. Bunun yanında Gazze'ye uygulanan abluka nedeniyle Müslümanlar açlık, susuzluk ile imtihan edildi ve teslim olmaya zorlandı. Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı acıları kelimelerle tarif etmek mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Behzat Yıldız, geçen bir yılda Müslümanların, Gazze'ye destek olmak için sayısız gösteri ve yürüyüş düzenlediğini, Gazze'deki katliamın durdurulması için meydanlara indiğini, İsrail menşeli ve ona destek veren firmaların mallarını boykot ettiğini de belirterek, “ Ancak buna rağmen Starbucks satışları yılda sadece %2,5 düştü. Coca-Cola büyüme oranını güncelleyerek sadece %2 küçülttü. Boykot edilen küresel şirketler kapanmadı, zarar etmedi, Yahudi varlığına desteğini geri çekmedi. Dahası, Türkiye ve İslam beldelerinin yönetimleri “İsrail” ile ticaret yapmaya ve Siyonistlere lojistik destek sağlamaya devam ettiler. Bu bir yılda âlimler ve kanaat önderleri de seslerini yükselttiler. Dünya Müslüman Âlimler Birliği Gazze ve Filistin'in kurtarılması için orduların harekete geçirilmesi gerekir diyerek fetva yayınladı, ancak duyan ve dikkate alan yönetici çıkmadı. Kınayıcıların kınamasından korkmadan yöneticileri muhasebe eden âlimler konuştular ve Gazze ile dertlendiklerini gösterdiler. Allah Gazze için bir kelime bile olsa hak sözü söyleyen âlimlerimizden razı olsun.” dedi.
Yıldız, son olarak başta yöneticiler olmak üzere âlimler, kanaat önderleri, gazeteciler ve medya mensuplarında bir farkındalık oluşturmak için “İsrail” sorunu ve Filistin'in Kurtuluşu için 10 maddeden oluşan çözüm önerilerini kamuoyuna açıkladıklarını ifade ederek, “Filistin, İslam Toprağıdır ve Mescid-i Aksa Ümmetin Mukaddes Değeridir. “Filistin Sorunu” Yoktur, Gaspçı ve İşgalci Yahudi Varlığı “İsrail Sorunu” Vardır. Yahudi Varlığı ile Hiçbir Siyasi, Askerî, Ekonomik, Diplomatik İlişki Kurulamaz. Normalleşme Projesi, Yahudi Varlığı İçin Meşruiyet, Filistin İçin İhanettir. “İsrail”e Yönelik Tüm Saldırılar, Yurt Savunması, Meşru Müdafaa ve Şer'an Cihattır. Gazze veya Batı Şeria'yı Boşaltmaya Çalışmak, Yahudi Varlığının İşgalci ve Yayılmacı Politikasına Hizmettir. İki Devletli Çözüm, Garantörlük ve Diğer “Barış” Girişimleri Amerikan Planlarıdır. İsrai” Sorunu, Kurulmasını Sağlayan Birleşmiş Milletlere Başvurarak Asla Çözülemez. Yahudi Varlığının Saldırganlığını ve Vahşetini Durdurmanın Tek Yolu Müslüman Orduları Harekete Geçirmektir. İsrail Sorununun Köklü Çözümü, Ümmetin Vahdetini Sağlayacak Râşidî Hilâfet Devleti'nin Yeniden Kurulmasıdır.” şeklinde konuştu.
Yetim Ehli Derneği Bitlis Bölge Koordinatörü Mücahid Naser ise, 100 yıl önce Çanakkale de 7 düvele nasıl destan yazıldıysa, şimdi de yine İsrail, Amerika ve işbirlikcilerine karşı müslümanların mücadeleye başlaması gerektiğini belirterek, “Artık bütün dünya görüyor ki, İsrail ve yandaşları durmadan müslümanlara saldırıyor ve nihayi hedefleri arzı mevud dedikleri hikaye ile özellikle şu anki topraklarımızı ve Güneydoğu'yu içine alacak şekilde saldırmak ve almak için hedeflenmektedir. Bizlerde artık bu hakikati görüp hem devletin hemde milletin üzerine düşenleri acil ve kesin bir şekilde fiziki ve fiili harekete geçmemiz gerekiyor. Gaflet ve cehaletten sıyrılıp birşeyler yapmamız gerektiği artık çok aşikardır. Bundan 100 yıl önce Çanakkale de 7 düvele nasıl destan yazmissak. Şimdide yine İsrail Amerika ve işbirlikcilerine karşı mücadeleye başlamamız gerekiyor. Rabbimiz Kuran'da "Allah kâfirleri sizin ellerinizle mağlup ettirmek istiyor" diye ferman ediyor demek ki görev bizdedir bunu bizim yapmamız gerekiyor ki Allah'ın yardımı gelsin.” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması sonrası Filistinliler için dualar okundu ve vatandaşlar olaysız bir şekilde dağıldı.