Köklü Değişim Bitlis Şubesi tarafından, İsrail’in Filistin’e karşı sürdürdüğü saldırılarla ilgili yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı.
“Gazze Ölüyor! Duvarlar Yıkılsın Kapılar Açılsın” başlığı altında, Tatvan Merkez İbadullah Camiinde kılınan Cuma Namazının ardından, yüzlerce kişi tekbirler getirerek Tatvan Yaşam Alışveriş Merkezi önüne kadar yürüdü.
Yürüyüşün ardından kalabalık grup adına basın açıklamasını okuyan Sidar Yoldaş, Gazze’de müslümanların maruz kaldıkları zulmün, yaşanan hüznün boyutlarının kelimelerle tarifi mümkün olmadığını ifade etti. Yoldaş, “Tam dört buçuk aydır İşgalci varlığı “İsrail” aralıksız sürdürdüğü bombardımanlar neticesinde Gazze’de çoluk çocuk, yaşlı genç demeden adeta bir katliam gerçekleştiriyor. Gasıp Yahudi varlığının insafsız saldırıları neticesinde Gazze adeta yerle bir edildi, nice canlar yitirildi.
Bu süreçte;Bombalanan evinin enkazından parçaları çıkartılan çocuklara şahit olduk…Evlatlarını mübarek topraklar için şehit vermenin gururunu yaşayan annelere babalara şahit olduk.Peygamberlerin ayak izlerini taşıyan mübarek topraklara Müslüman kanı aktığına şahit olduk.Evleri yıkılan, harabeye dönen Gazze’ye şahit olduk. Kelimelerle ifade edemeyeceğimiz nice acılara şahit olduk.“İsrail” saldırıları nedeniyle Gazze’de en az 11 bin çocuk, 8 bin kadın olmak üzere 25 binden fazla Filistinli öldürüldü.Son günlerde ise Gazze halkının Refah sınır kapsının gıda malzemelerinin geçişine kapalı olduğundan dolayı şiddetli açlığa mahkum edildiğine şahit oluyoruz… Hem saldırılar hem de Refah Kapısı’ndan yardım girişlerinin yasaklanması nedeniyle Gazze halkı açlıkla ve susuzlukla mücadele ediyor. Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporuna göre Gazze’de 2,2 milyon nüfusun tamamının akut açlıkla karşı karşıya olduğu söylenmektedir. Gazze’de açlık krizi, özellikle çocukların hayatını kaybetmesine neden oluyor.Yahudi terör varlığı ‘İsrail’ Gazze halkını sadece bombalarla öldürmekle kalmayıp Mısır rejiminin yardımıyla Gazze’ye ambargo uygulayarak açlığı bir silah olarak kullanmaktadır.” dedi.
Yoldaş, ABD’nin başını çektiği uluslararası sistemin şehit edilen 25 bin Filistinli’ye seyirci kaldığını ifade ederek, “Her fırsatta insan haklarından dem vuran; ancak söz konusu Müslümanlar olduğunda görmezden gelen sömürgeci ABD’nin başını çektiği uluslararası sistem; Gazze’deki katliamlarda şehit edilen 25 bin Filistinliden çok daha fazlasını öldürebilecek bir kıtlığın ortaya çıkışını seyirci kalmaktadır. Hatta Gazze halkının açlığa mahkum edilmesini Gazze’yi teslim almanın bir silahı olarak görmektedir. Ne kadar hazin ki; bu mezalim civar İslam beldelerinin özellikle de Mısır diktatörü Sisi’nin gözünün önünde olmaktadır. Yöneticiler sessizliğini korurken; Gazze halkı açlık felaketinin eşiğindedir. Sosyal medyaya her gün ellerinde boş tabak ile yemek arayan çocukların görüntüleri düşüyor. Şimdi bunlara hayvan yemlerini öğütüp yiyerek hayatta kalmaya çalışan insanların görüntüleri de eklendi.” şeklinde konuştu.
Sidar Yoldaş, dört buçuk aydır Yahudilerin ne kadar zalim, vahşetin ise ne nedenli büyük olduğunu ve kardeşlerimizin ne kadar eziyet çektiğini hepimiz görüyor ve biliyoruz diyerek,” Asıl şunu sormak lazım: Gazze’ye kim yardım edecek? Ölüleri saymaktan başka iş yapmayan “İsrail”in kurucusu ve koruyucusu olan sömürgeci kâfirler mi? Yoksa Birleşmiş Milletler mi? Arkasına Amerika ve Avrupa’yı alan Netanyahu’nun kararlarını tanımayacağını söylediği Uluslararası Adalet Divanı mı? Yoksa 57 liderinin tek bir halife etmediği İslam İşbirliği Teşkilatı ve yöneticileri mi? Adında güya İslam olan teşkilatın üyeleri nerede şu an? Gazze’nin birkaç metre ötesinde bekleyen yardım tırlarına izin vermesi için Mısır’a bir çağrı bile yapamadılar. Kur’an’ın ifadesiyle; “Ne de kötü hüküm veriyorlar!” Mısır rejimi ise; Refah Sınır Kapısı’nda bekleyen binlerce yardım tırına geçiş izni vermeyerek, Gazze kuşatmasında Yahudilere ortaklık ve yataklık yapmaktadır. Halbuki on yıllardır abluka altında yaşayan Gazze’nin nefes borusu Mısır’dır. Ancak Mısır rejimi Amerika ve Yahudi varlığının hizmetindedir. 1978’deki Camp David anlaşmasıyla işgalci “İsrail'i” tanıyan ilk Arap ülkesidir. Yahudilerin ne zaman başı sıkışsa, Mısır rejimi yardıma koşar. Aksa Tufanı ile işgalcilere ağır bir darbe indiren mücahit Gazze halkına bugün uygulanan zulüm, Mısır rejiminin ihanetinin son halkasıdır. Buradan Müslümanların Dertleriyle Dertlenmeyen Yöneticilere Özelde De Refah Kapısı’nı Açmayarak Gazzeli Kardeşlerimizi Açlığa Mahkum Eden Mısır Diktatörü Sisi’ye Soruyoruz; Neden Gazze’ye yardım etmiyorsunuz? Neden Filistin’i kurtarmak için somut adım atmıyorsunuz? “Size ne oldu da, ‘Allah yolunda savaşa çıkın’ diye çağrıldığınızda, yere çakılıp kalıyorsunuz?” ayetinde de buyrulduğu gibi neden yerlerinize çakılıp kalıyorsunuz?Refah Kapısı’nı neden açmıyorsunuz? Neden kardeşlerimizi göz göre göre ölüme terk ediyorsunuz? Yoksa peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimizin “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisi sizin Mısır’daki sarayınıza ulaşmadı mı? Neden korkuyorsunuz? Kimden çekiniyorsunuz?Amerika’dan mı? İngiltere’den mi? Sömürgeci Batı’dan mı?Şayet “benim favori diktatörüm Sisi’dir” diyen efendiniz Amerika’ya güveniyorsunuz; sakın unutmayın ki çok güvendiğiniz Amerika ve sömürgeci kâfirler Allah’ın iradesi karşısında yok olmaya mahkumdurlar. Dönün, bakın ve ibret alın; insanlık tarihi nice Firavunların, nice Tiranların yok olduğuna, yenilip yeryüzü haritasından silinip gittiğine şahittir.Sakın unutmayın! Hiçbir Firavun, hiçbir Tiran ve hiçbir güç Allah’ın iradesini ve kudretini aciz bırakamaz.” dedi.
Program, Basın açıklamasının ardından Filistin’deki Müslümanlar için dualar edilerek olaysız bir şekilde sona erdi.
