Tatvan’da, İsrail’in Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırılar protesto edildi. Aralarında çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) bulunduğu kalabalık bir grup, Yatsı namazının ardından Filistin’e destek amacıyla yürüyüş düzenledi.
Tatvan İbadullah Camii’nde kılınan Yatsı Namazı ve yapılan duaların ardından cami önünde toplanan vatandaşlar, Bitlis Filistin Dayanışma Platformu’nun öncülüğünde Filistin Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Katılımcılar, ellerinde Filistin bayrakları ve dövizlerle, sık sık tekbir getirerek İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı tepkilerini dile getirdi. Kalabalık grup, dualar ve sloganlar eşliğinde gerçekleştirdiği yürüyüşün ardından Filistin Parkı’na ulaştı. Burada düzenlenen programda STK temsilcileri tarafından bir basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada, Gazze’de yaşanan sivil kayıpların insanlık dramına dönüştüğü belirtilerek, uluslararası kamuoyuna İsrail’e karşı daha güçlü ve etkili adımlar atma çağrısında bulunuldu. Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Mücahid Naser, “Ebu Ubeyde’ye ve direnişin onurlu neferlerine, selam olsun, şehid Yahya sinvara selam olsun, şehid İsmail Haniye’ye selam olsun, şehid şeyh Ahmet Yasin’e selam olsun ve şimdiye dek kanlarıyla destan yazan bütün sehidlere selam olsun. Zulmün karanlığına karşı adaletin ışığını yakan yiğitler! Filistin’in bağrında, toprağa düşen her can, özgürlüğün müjdesini haykırıyor. Sizler yalnızca Gazze’yi değil, insanlık onurunu savunuyorsunuz. Sizin cesaretiniz, mazlumların duasında, adalet arayanların dilinde yankılanıyor. Ve adaleti dünyaya öğretiyor...Bugün sizler, hakkın ve hakikatin safında durarak, tarihin en onurlu direnişlerinden birini sergiliyorsunuz. Unutmayın ki, zulmün orduları ne kadar güçlü görünürse görünsün, Allah’ın adaleti kaçınılmazdır. Firavun’un zulmü nasıl sona erdiyse, zalimler de mutlaka mağlup olacaktır! Ve cehenneme sürükleneceklerdir. Zorla göç ve tehcir planlarına karşı çağrınız, hakkın yanında duran herkes için bir şereftir. Bu şerefe bizlerde biraz olsun ermek için bu meydandayiz. Bu çağrı, yalnızca bir milletin değil, insanlığın vicdanını harekete geçiren bir nida olmuştur. Filistin halkının iradesini kırmaya çalışanlara karşı, tarih şahittir ki, zulüm asla ebedî olmamış, direnenler ise asla yenilmemiştir. Haçlı Seferleri’ne, Moğol istilalarına, işgallere ve baskılara karşı direnen ümmetin evlatları, bugün de aynı imanla ayaktadır. Ve iman edenler kazanacaktır inşallah...Ancak, bu davada sadece dua etmek yetmez!Bütün özgür insanlar, meydanları doldurmalı, sosyal medyada işgali ifşa etmeli, işgalcinin ekonomik ve diplomatik destekçilerini teşhir etmelidir. Tüccarlar, zalimlerin sermayesini beslememeli; akademisyenler, sanatçılar, gazeteciler bu zulmü dünyaya anlatmalıdır!Müslümanlar kardeşlik görevlerini unutmadan her türlü desteği vermek noktasında ellerinden geleni yapmalıdırlar.” dedi.
Naser, bu katliamlara, soykırımlara, sahipsizliğe ve zillete artık yeter demenin zamanının geldiğini ifade ederek, “Hiçbir somut adım atmayanlara Artık Yeter deyin. Zira Gazze’ye yönelik yapılan saldırılar neticesinde enkaz yerinden arşa ulaşan acı, Müslümanın acısıdır. Cansız bir şekilde kanlar içinde yerde yattığını gördükleriniz bizim kardeşimizdir. Bombalanan evinin enkazından parçaları çıkartılan çocuklar bizim çocuklarımızdır. Çocuklarının başında feryat eden anneler bizim annelerimizdir. Yıkılan evler bizim evlerimizdir. Peygamberlerin ayak izlerini taşıyan mübarek topraklarda, mabedlerde gördüğümüz kan Müslüman kanıdır.Gazze’de toprağa düşen, ne var ki bir türlü dindirilemeyen gözyaşı Müslümanların gözyaşıdır.Onlar, 2 milyarlık İslam ümmetinin izzetini tek başına taşıyan yiğit Müslümanlardır. Bunun için Artık Yeter Deyin ve sözlerinizi, çağrılarınızı yöneticilere yönlendirin. Zira yeryüzünün en korkak milleti olan Yahudi varlığını cesaretlendiren ve bu kadar pervasızca saldırmaya iten bizim dağınıklığımız ve çer çöp gibi ise yapamaz olmamızdır.Görmüyor musunuz ki, Yahudi varlığı ne kadar küstahlaştı ve pervasızlaştı! Saldırılarını Suriye’ye kadar genişletti.” ifadelerini kullandı.
Mücahid Naser son olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da çağrıda bulunan Naser, şu ifadeleri kullandı: “Buradan sayın cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz, her şekilde bizi de ve topraklarımızı da tehdit eden, arzı mevud saçmalıkları ile buraya da göz diken terör şebekesini, kudurmuş kuduz köpeklerini, vandalları, vahşileri, sözden ve laftan anlamaz yaratıkları anladıkları dilden, güçten, zorlamaktan, sıkıştırmaktan başka çare kalmamıştır. Onlara gerekli dersi verip hem müslümanlara hemde bütün insanlara rahat bir nefes aldırmak gerekiyor ve bunu sizden istiyoruz. Yoksa! şimdi harekete gecmezsek yarın geç olabilir... Sizler Suriye'ye verdiğiniz maddi ve manevi ve askeri desteğin aynısını Gazze için de, Filistin için de, Hamas için de istiyoruz. Şimdi de asıl en büyük terör ve vahşileri kaynağında, Gazze'de, Kudüs'te bütün güçlerimiz ile gereken cevabı verip artık hareket edemez hale getirip en önemlisi de artık bizim gücümüzü, müslümanların birlikteliğini görüp, öğrenip hadlerini bilmelerini sağlamanızı istiyoruz. Aynı zamanda Amerika'da İsrail'i protesto eden ve gözaltına alınan türk vatandaşı ve öğrenci olan Rümeysa Öztürk'ün bırakılmasını ve Türkiye'de ki siyonistlerin de sınır dışı edilmesini istiyoruz. Türkiye'de ikamet eden türk vatandaşı Siyonistlerin oraya gidip savaşıp mazlumları katledenlerin yargılanmasını istiyoruz. En önemli de ilk günden beri dediğiniz gibi tüm ticari ilişkilerin tamamen kesilmesini istiyoruz. İnşallah bu atılacak adımlar sayesinde Kudüs'ün kurtulmasına vesile olup, kırmızı çizginiz olan mescidi Aksa da, birlikte namaz kılmayı Allah bizlere nasip etsin inşallah.Uluslararası direniş büyüyor!Bu mücadele yalnızca Filistin’in değil, bütün insanlığın vicdan mücadelesidir. Güney Afrika’dan Latin Amerika’ya, Avrupa’dan Asya’ya, herkes bu adaletsizliğe karşı ayakta. Apartheid rejimleri, emperyalizm ve sömürüye karşı duran herkes, Filistin’in yanında yer almalıdır!Gazze’nin Şehitlerine Selam Olsun!Bugün kanlarıyla direnişi yazan şehitlerimize selam olsun! Gazze’de her gün bombaların altında sabırla bekleyen annelere, direnen gençlere, gözyaşı yerine cesaret döken çocuklara selam olsun. Sizler, kıyamete kadar unutulmayacak bir direnişin nişanelerisiniz. Ve bizler, ne olursa olsun sizleri yalnız bırakmayacağız. Sabredin, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. Ve unutmayın: “Hiç şüphesiz, Allah’ın yardımı yakındır.” ayeti ile Filistin bayrağı bir gün yeniden Kudüs’ün en yüksek burçlarında dalgalanacaktır. Zulüm ebedi değildir, adalet mutlaka kazanacaktır. Filistin asla yalnız değildir. Kudüs özgür olana dek mücadelemiz sürecektir.” şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının ardından Fatih Ulugöl tarafından dua okundu.
Son olarak, Filistinli Alimler Birliği tarafından Gazze'de yaşanan insani krize dikkat çekmek amacıyla, “Tekbir Cuması” adını verdiği eylem kapsamında, saat 22.00’de 1 dakikalık toplu tekbir yapılmasının ardından basın açıklaması olaysız bir şekilde son buldu. Basın açıklaması sırasında polis ekipleri tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.